OKULLARDA ZORBALIK

OKULLARDA ZORBALIK

Hepimiz küçük yaşlarda hayatımızı kolaylaştıracak yetişkinlere ihtiyaç duymuşuzdur. Güvenebileceğimiz bir rol model, bir otorite figürü hayatımızda var olmuş ise, şanslı sayılırız. Özellikle ergenlik döneminde, zorbalık ile başa çıkmak her zaman tek başınıza kazanabileceğiniz bir savaş gibi gelmeyebilir. Ergenlik döneminde hayatımızın her açıdan önemli bir kısmını okul oluşturur. Öğrencinin, okulundaki psikolojik danışmana güvenebileceğini bilmesi gereklidir. Bir desteğe ihtiyaç duyduğumuz an aklımıza gelmesi gereken önemli isimlerden birisi okul psikolojik danışmanıdır.

31.03.2021 2054

Okul psikolojik danışmanının, en çok çalışması gereken yaygın konulardan birisi de zorbalıktır. Akran zorbalığı; bir birey veya grup tarafından mağdura bilinçli bir biçimde fiziksel veya sözel olarak saldırgan, güç dengesizliği içeren ve tekrarlayıcı davranışlar sergilenmesidir. Sözel boyut; çok daha yaygın bir zorbalık türüdür. Fiziksel boyutun dışında; akranlarına lakap takmak, onları dışlamak, alay etmek, tehdit etmek gibi davranışlar da zorbalık olarak tanımlanmaktadır.

Okulun iklimini etkileyen çok ciddi konulardan birisi olan zorbalık hakkında bilgi sahibi olmak hem okul psikolojik danışmanının hem de okulda bulunan tüm yetkililerin sorumluluğudur. Psikolojik danışman ve tüm okul personelleri bu konuda yetkin olursa etkili müdahaleler gerçekleştirebilecektir. Akran zorbalığını ortadan kaldırmak isteyen bir okul psikolojik danışmanı, okuldaki tüm öğretmen ve personellerle iş birliği içerisinde çalışmalıdır. Bütün öğretmenlerin ve okul personellerinin olası bir zorbalığa karşı duyarlı olması bu konu için hayati bir önem taşımaktadır. Fakat bilinmelidir ki zorbalığın temel sebebi; şiddete eğilimli bir toplum olmamızdır.

Çocuklarımızı şiddetin ön planda olduğu bir toplum içerisinde yetiştirmeye devam edersek, hatta onların büyüme süreçlerinde şiddetin bir çözüm olduğunu gösterdiğimiz tek bir olaya dahi şahit olmasına izin verirsek, çocuklarımızın ileri ki yaşamlarında zorbalığı bir çözüm yöntemi olarak kullanmasına şaşırmamamız gereklidir.

Okullarda, zorbalıkla başa çıkmak için önleyici bir program geliştirmek en doğrusu olacaktır. Örnek vermek gerekirse; okullardaki etkili bir nöbetçilik sisteminin zorbalığı önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir. Sorun henüz ortaya çıkmadan, sorunun ortaya çıkmasını engelleyecek yöntemler geliştirmek adına önleyici bir program tasarlamak, bir okul psikolojik danışmanının yapması gereken bir çalışmadır.

Psikolojik danışman, tüm okulu zorbalık hakkında bilinçlendirmeli, bununla ilgili bilgilendirici seminerler düzenlemelidir. Eğer okulda öğrencilerin dikkatini çekecek faaliyetler gerçekleştirilebilirse, onların okulu sevmelerini sağlayabilecek bir ortam oluşturulabilirse öğrenciler arasındaki sorunların azaldığı gözlemlenebilir. Yapılması gereken önemli önleyici müdahale programlarından birkaç tane daha örnek vermek gerekirse; öğrencilere çatışma ve sorun çözme becerisi kazandırmak adına eğitimler verilmesi, öfke kontrolü eğitimleri, sosyal beceri eğitimleri gibi eğitimler zorbalığı önlemek, azaltmak, ortaya çıkmasını engellemek açısından etkili olacaktır. Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin, bu durumun ileriki yetişkinlik yaşamlarına ne denli olumsuz yansıdığını bilen öğretmenler ve okul personelleri, bu konuyla ilgili çok daha hassas olmak eğilimindedirler.

Okul psikolojik danışmanı ''zorba'' ve ''mağdur'' u dikkatlice dinlemelidir. Okul psikolojik danışmanının zorbalığın türünü ve muhataplarını bilmesi gereklidir. Zorbalığın tespiti için tüm okulun iş birliği içerisinde çalışmasının gerekliliğinin yanı sıra belirli formlardan, testlerden, anketlerden yararlanmak da işi kolaylaştıracaktır. Bu konuyla ilgili geliştirilmiş olan geçerliliği ve güvenirliği yüksek olan ölçekleri uygulamak, okul psikolojik danışmanının aklında bulunması gereken bir seçenektir. Ayrıca bu konunun derslerde, müfredatın içerisinde işlenmesi de çocukların farkındalık seviyelerini artıracaktır. Okul psikolojik danışmanının, sınıf öğretmeni ile sürekli olarak iletişimde ve iş birliği içerisinde kalması bu sebeple önemlidir. Öğretmenler birbirleriyle gözlemlerini ve müdahale stillerini paylaşmalıdırlar.

Çocukların şiddeti bir çözüm olarak görmediği bir dünya yaratmak için, öğretmenler, okul personelleri, ebeveynler ve çocuğun hayatına dokunan diğer tüm insanlar bu dünyayı beraber, el birliğiyle inşa etmelidirler.  Okul psikolojik danışmanı, her öğrenciye kendi varlığını hissettirmekle sorumludur. Zorbanın da, mağdurun da okul psikolojik danışmanına güven duyması ve kendini açması gereklidir. Bunun için bir güven ortamı yaratmak ise okul psikolojik danışmanının görevidir. Tüm okul personellerinin de içinde bulunmasını gerektiren bu hayati konu üzerinde bilimsel çalışmalar yapılmaya devam edilmeli, yeni önleyici müdahaleler oluşturabilmek için çaba sarf edilmelidir.

YAZAR: Gülce İNCE

Yazarın ve diğer  psikolojik danışmanların  yazılarına ulaşmak için TIKLAYINIZ!

Kaynakça:

  • Çankaya, İ . (2011). İlköğretimde Akran Zorbalığı . Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi , 24 (1) , 81-92.
  • Yıldırım, Ö . (2012). AKRAN ZORBALIĞI . Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 10 (2) , 39-51.